tag:blogger.com,1999:blog-41857014883213578032023-11-16T03:32:50.920-08:00Bir Mühendisin Edebi YanıŞennur Arslanhttp://www.blogger.com/profile/05288100066353224787noreply@blogger.comBlogger17125tag:blogger.com,1999:blog-4185701488321357803.post-86876143826680083142014-03-11T16:12:00.002-07:002014-03-11T16:12:31.889-07:00ELİF AZRASen güldün...<br />
<br />
Kötü insanlar tanıdım zamanla<br />
Tanıdığım insanların kötü yanlarını gördüm<br />
Büyüdüğüm yerlerin tehlikeli olduğunu fark ettim<br />
Hiiç sorulamamış sorularım kaldı köşede<br />
Beynimi donduran gerçekler,<br />
Yüreğimi ısıtanları geçti sayıca<br />
Hayal kırıklıklarım bitmek bilmedi<br />
<br />
Sonra sen güldün...<br />
<br />
Sıcacık oldu yüreğim<br />
İnsanlar hala kötü<br />
Buralar hala tehlikeli<br />
Köşede bekleyen sorularım hala cevapsız<br />
Ama yüreğim sıcak artık.<br />
<br />
Bir çocuk gülüşünde buldum<br />
Umudu...<br />
Sen güldün<br />
Bütün çocuklar böyle gülsün istedim<br />
Bir çocuk gülüşün öğretti bana<br />
Kötülüklerle mücadele etmeyi<br />
Yeryüzündeki tüm güzellikler için<br />
<br />
O güzel gülüşün...<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEirgYiRw3N9tnhty_Z5rVNnbUf2fGI8zS63DQD2f5G_OI8xl9RNBc_3kC1fXIIyIdlB9OgDOPbTN_uwSMkRgJ_2P_LRhHqgH5Oy6g7Tr25ynSsfkthf6trm-cLlk-qQazxLZ2ZIuaV8XgIz/s1600/Desktop3.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEirgYiRw3N9tnhty_Z5rVNnbUf2fGI8zS63DQD2f5G_OI8xl9RNBc_3kC1fXIIyIdlB9OgDOPbTN_uwSMkRgJ_2P_LRhHqgH5Oy6g7Tr25ynSsfkthf6trm-cLlk-qQazxLZ2ZIuaV8XgIz/s1600/Desktop3.jpg" height="221" width="320" /></a></div>
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />Şennur Arslanhttp://www.blogger.com/profile/05288100066353224787noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-4185701488321357803.post-62345544298077883712012-10-06T13:42:00.000-07:002012-10-06T13:43:17.420-07:00BİR KOMANDO SUBAYI' NIN KALEMİNDEN;<br />
<div class="uiHeader uiHeaderBottomBorder mbm" style="background-color: white; border-bottom-color: rgb(170, 170, 170); border-bottom-style: solid; border-bottom-width: 1px; color: #333333; font-family: 'lucida grande', tahoma, verdana, arial, sans-serif; font-size: 11px; line-height: 14px; margin-bottom: 10px; padding-bottom: 0.5em;">
<div class="clearfix uiHeaderTop" style="zoom: 1;">
<h2 class="uiHeaderTitle" style="color: #1c2a47; font-size: 16px; margin: 0px; outline: none; padding: 0px;" tabindex="0">
<span style="color: grey; font-size: 11px;">Sunday, 15 February 2009 </span></h2>
</div>
</div>
<div class="mbl notesBlogText clearfix" style="background-color: white; margin-bottom: 20px; word-wrap: break-word; zoom: 1;">
<span style="color: #333333; font-family: lucida grande, tahoma, verdana, arial, sans-serif;"><span style="font-size: 11px; line-height: 16.5px;"><i><b> (Alıntıdır...)</b></i></span></span><br />
<div style="color: #333333; font-family: 'lucida grande', tahoma, verdana, arial, sans-serif; font-size: 11px; line-height: 1.5em;">
<br /></div>
<div style="color: #333333; font-family: 'lucida grande', tahoma, verdana, arial, sans-serif; font-size: 11px; line-height: 1.5em;">
....ili kırsalında teröristlerin dur ihtarına<br />
ateşle karşılık<br />
vermesi<br />
sonucu çıkan çatışmada.güvenli görevlisi şehit<br />
oldu.<br />
<br />
Ya da<br />
<br />
......ilinde devriye görevini yerine getiren<br />
..aracına açılan<br />
ateş<br />
sonucu..güvenlik görevlisi şehit oldu.<br />
<br />
Ya da<br />
<br />
......ili kırsalında teröristlerce döşenen<br />
mayının patlaması<br />
sonucu.asker<br />
yaralandı..<br />
<br />
Bu nasıl başlar biliyor musunuz?<br />
<br />
Hava o kadar sıcaktır ki beyninizdeki sıvının<br />
buharlaşıp uçtuğunu<br />
düşünürsünüz. Oluştuğu anda kuruyup giden ter<br />
damlacıklarından<br />
geriye<br />
kalan tuzlar yüzünüzün ve hatta elbisenizin her<br />
yanını kaplamıştır.<br />
<br />
<br />
<br />
Avucunuzun içindeki ter, yüzünüzdeki gibi kolay<br />
kurumadığı için<br />
elinizdeki tüfeğinizin metal kısmı avucunuzun<br />
içinde vıcık, vıcık<br />
oynar.<br />
Ter ile ıslanan çeliğin kokusu avucunuzun içine<br />
ve elinizi<br />
sürdüğünüz<br />
her<br />
yere siner.<br />
<br />
Önünüzde yürüyen adamın, ayağının kuru toprakla<br />
her temas<br />
edişinde<br />
çıkan toz, ağzınızın kupkuru olmasına ve zor nefes<br />
almanıza sebep<br />
olur.<br />
<br />
Sırt çantanızın askı kayışları yüzünden<br />
omuzlarınızı<br />
hissetmezsiniz.<br />
Kült<br />
ağrıları ancak çantayı sırtınızdan<br />
çıkardığınızda fark edersiniz.<br />
<br />
Bastığınız her taş parçası, her çalı ve bir<br />
ayağınızın<br />
kaplayabildiği her<br />
yeryüzü parçasından çıkan sesi duyarsınız..<br />
Sonra, kendi teçhizatınızın ve önünüzdeki<br />
arkadaşınızın ve<br />
arkanızdaki arkadaşınızın teçhizatlarının<br />
çıkardığı düzensiz<br />
seslerin her birini<br />
ayrı<br />
ayrı duyarsınız.<br />
<br />
<br />
<br />
Ve aynı anda önünüzdeki arkadaşınızın nefes<br />
alışlarını<br />
duyarsınız,<br />
öksürmesini ve hapşırmasını da duyarsınız.<br />
<br />
Telsizinizden çıkan seslerin ve cızırtıların her<br />
biri ayrı ayrı katılır bu senfoniye.<br />
<br />
Ter ve tozun birleşmesinden oluşan kaygan çamur,<br />
postalın<br />
içindeki<br />
tüm ayağınızı kaplamıştır, çoraplar önce su<br />
toplayıp sonra<br />
patlayan<br />
yerlere<br />
adeta bir deri gibi yapışmıştır.<br />
<br />
En çok yapmak istediğiniz şey ayaklarınızı<br />
yıkayıp, çoraplarınızı<br />
değiştirmektir. Ama bu çok büyük bir lükstür o<br />
anda.<br />
<br />
Çünkü...<br />
<br />
Çünkü hangi çalının dibinde, hangi kayanın<br />
arkasında sizi<br />
beklediğini bilmediğiniz ihaneti arayıp bulmanız<br />
ve yok etmeniz<br />
gerekmektedir.<br />
<br />
Bütün masumların hayatı ve huzuru size emanet<br />
diye, öğretmenler<br />
bayrak direğine asılmasın diye, kundaktaki<br />
bebekler<br />
kurşunlanmasın<br />
diye, binlerce yıllık emanete halel gelmesin<br />
diye kahpeliği ve<br />
ihaneti yok etmeniz gerekmektedir.<br />
<br />
<br />
<br />
Çünkü bunun için bayrağın, silahın, namusun ve<br />
şerefin üzerine<br />
yemin etmişsinizdir.<br />
<br />
Çünkü önemli olan ayağınız değil, ülkeniz,<br />
bayrağınız ve<br />
onurunuzdur.<br />
<br />
İşte bu yüzden lükstür ayak yıkamak, çorap<br />
değiştirmek. İşte bu<br />
yüzden senfoniye dönüşmüştür bütün o düzensiz<br />
sesler güruhu.<br />
<br />
Sonra!..<br />
<br />
Sonra birden tüm sesler kesilir, bıçağın dalı<br />
kestiği gibi,<br />
makasın kâğıdı, pensenin bir hoparlör kablosunu<br />
kestiği gibi...<br />
Bir<br />
anda...<br />
Kuşların sesleri, arıların ve sineklerin<br />
vızıltıları, çekirgenin<br />
kanat sesleri hepsi bir anda biter.<br />
<br />
Gözlerinizi açtığınızda önünüzdeki arkadaşınızı<br />
değil, gökyüzünü<br />
görürsünüz, yere düşmüş olduğunuzu anlamanız<br />
birkaç saniye sürer.<br />
<br />
<br />
<br />
Tek hissettiğiniz kesif bir barut ve yanık et<br />
kokusudur,<br />
yüzünüzün<br />
toprak<br />
parçalarıyla kaplandığını fark edersiniz,<br />
temizlemek için<br />
çalışmazsınız.<br />
<br />
Arkadaşlarınızın bağırarak koşuşturduğunu görür<br />
ama kulağınızdaki<br />
çınlama ve uğultudan seslerini duyamazsınız. Sesleri<br />
yavaş yavaş<br />
duymaya<br />
başladığınızda ayağa kalkmaya çalışırsınız ama<br />
başaramazsınız.<br />
<br />
Yine birkaç saniye sonra arkadaşlarınızın<br />
sesleri arasında<br />
'mayın'<br />
kelimesini ayırt eder ve kalkmaya çalıştığınızda<br />
ayağınızdaki<br />
yoğun ağrıyı fark edersiniz.<br />
<br />
Ayağınız yoktur ama yine de ağrıdığını<br />
hissedersiniz.<br />
<br />
Ne olduğunu anlamak için baktığınızda ise<br />
parçalanmış<br />
pantolonunuzun<br />
ve kopmuş ayağınızın farkına varırsınız. İşte her<br />
şey o anda başlar.<br />
<br />
<br />
<br />
Avazınız çıktığı kadar bağırırsınız. Sonra,<br />
nefesiniz biter.<br />
Sonra, yeniden nefes alırsınız ve yeniden<br />
bağırmaya başlarsınız.<br />
Sonra yine nefesiniz biter ve yeniden, yeniden<br />
ve yine...<br />
<br />
Yanınıza ilk gelen arkadaşınız size, 'fazla bir<br />
şey yok, sadece<br />
küçük<br />
bir<br />
yara' gibi telkinlerde bulunur. Ama siz<br />
arkadaşınız konuşurken<br />
de,<br />
helikopterle hastaneye götürülürken de artık bir<br />
ayağınızın<br />
olmadığını biliyorsunuzdur. Hep bir soru çınlar<br />
kafanızın içinde<br />
'neden ben,<br />
neden<br />
ben, neden ben ?'<br />
<br />
Hastanede geçen aylar, tedavi ve terapilerde<br />
geçen yıllar<br />
sonunda,<br />
dizkapağınızın on iki santim altından takılı<br />
olan ve her akşam<br />
yatarken<br />
veya banyoya girerken çıkarıp kenara koyduğunuz<br />
takma bacak artık<br />
bir uzvunuz olmuştur.<br />
<br />
Ama bunun önemi yoktur çünkü bu fedakârlığınız<br />
sayesinde vatan<br />
var<br />
olacaktır. Sizin bir bacağınızın ne önemi vardır<br />
ki!<br />
<br />
Artık koşamayacak olmanızın, yazın herkes gibi<br />
havuza, denize<br />
giremeyecek olmanızın da hiç önemi yoktur. Vatan sağ<br />
olsun yeter.<br />
<br />
Sonra birilerinin, sizin ödediğiniz vergilerle<br />
Fransız<br />
televizyonlarında,<br />
uğruna yarım kaldığınız vatan hudutlarını hiçe<br />
sayan programlara<br />
finans<br />
sağladığını okursunuz. Aynı dillerin bundan<br />
pişmanlık<br />
duymadıklarını söylediklerini de okursunuz<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
Türk Bayraklarının yakıldığını, görürsünüz.<br />
Başlarına çuvallar<br />
geçirilip<br />
aşağılanarak elleri arkalarından bağlanan Türk<br />
askerlerini<br />
görürsünüz.<br />
<br />
Bu aşağılanmaya cevap verecek tankların motor<br />
seslerini,<br />
helikopterlerin kanat seslerini, piyadelerin intikam<br />
yeminlerini<br />
duymayı beklersiniz ama duyamazsınız.<br />
<br />
Onun yerine hainlerin cesetlerinin üstüne<br />
örtülen çaputlara<br />
'bayrak'<br />
diyenleri görürsünüz, 'uçaklarını çek', 'valiyi<br />
çek' diyen<br />
başkanları<br />
ve<br />
karşılarında kekeleyen riyaseti görürsünüz.<br />
<br />
Yok, yok bu da yetmez. Askere, polise, öğretmene<br />
ateş eden, yol<br />
kesip soygun yapan, köy yakan, okul yıkan, mayın<br />
döşeyen<br />
teröristlerin<br />
sadece<br />
'ben bir şey yapmadım' demelerinin esas kabul<br />
edilip, 'suçsuz'<br />
sıfatıyla<br />
serbest bırakıldığını görürsünüz.<br />
<br />
<br />
<br />
Susanları, konuşması gerektiği halde susanları<br />
görürsünüz,<br />
konuşanlar<br />
her konuştuğunda, kekeleyenler her kekelediğinde ve<br />
susanlar her<br />
sustuğunda siz yeniden vurulursunuz, yeniden<br />
ölürsünüz her defasında.<br />
<br />
Gövdenizden o toprağa akan kan, bu defa içinize<br />
akar,<br />
inandıklarınıza, uğrunda savaşarak kendi<br />
kanınızı akıtmak<br />
pahasına<br />
tertemiz tuttuğunuz değerlerinize akar.<br />
<br />
Sizin kaya arkalarında, çalı diplerinde<br />
aradığınız ihanet gelir<br />
aklınıza,<br />
o mayınları yerleştiren eller gelir. Sorgulamaya<br />
başlarsınız:<br />
'Biz<br />
bu ihaneti doğru yerde mi aradık, kuyruğunda<br />
dolaştığımız yılanın<br />
başı,<br />
hep<br />
gözümüzün önünde miydi yoksa?'diye sorarsınız<br />
kendinize.<br />
<br />
Onlara verilen maaş'ın sizin vergilerinizden<br />
ödendiğini, içinize<br />
sindiremezsiniz, uykularınız kaçar, neden bu<br />
vatanı sizin kadar<br />
sevmediklerini düşünürsünüz.<br />
<br />
<br />
<br />
Bu vatan onların da vatanı değil mi?<br />
<br />
Onlar da, tıpkı benim gibi namusun ve şerefin<br />
üstüne yemin etmedi<br />
mi?<br />
diye sorarsınız kendi kendinize.<br />
<br />
Sinirlenirsiniz, üzülürsünüz, on beş yaşında bir<br />
askeri okul<br />
öğrencisi iken her adımda söylediğiniz,<br />
beyninize ve yüreğinize<br />
nakşettiğiniz sözler gelir aklınıza': VATAN,<br />
SANA CANIM FEDA'<br />
<br />
Geri kalan tüm hayatınızın ilk beş dakikası,<br />
böyle başlayacak<br />
işte<br />
ve hayatınız böyle devam edecektir. Son<br />
nefesinize kadar<br />
savaşacaksınız ihanetle, her şeye ve herkese<br />
rağmen, bu yolda<br />
ölene ya da bu ihaneti bitirene kadar.<br />
<br />
<br />
<br />
Siz diyorum, çünkü bu vatan için bedel ödeyen<br />
insanların neler<br />
yaşadığını, neler hissettiğini, size rağmen ve<br />
sizin için neler<br />
yaptıklarını, neler yapabileceklerini bilin<br />
istiyorum. Okuduğunuz<br />
ya<br />
da<br />
televizyonda duyduğunuzdan daha fazladır<br />
yaşananlar.<br />
<br />
Yani aslında gazetelerin iç sayfalarındaki,<br />
minicik karelerde<br />
okuduğunuz;<br />
'...ili kırsalında teröristlerce döşenen mayının<br />
patlaması<br />
sonucu,<br />
bir güvenlik görevlisi yaralandı!' haberi<br />
aslında o kadar da kısa<br />
değildir.<br />
<br />
<br />
<br />
Sizin, daha okuduğunuz gazetenin arka sayfasına<br />
geçerken<br />
unuttuğunuz,<br />
falanca mankenin otel odası maceralarına, ya da<br />
uyuşturucu komasından<br />
ölen oğluna 'şehit' deyip Türk bayrağı örten kadının<br />
haberine<br />
ayırdığınızdan daha uzun zaman ayırmadığınız bu<br />
küçük haber,<br />
birileri için bir ömür boyu sürecek ve asla<br />
unutulmayacaktı r.<br />
<br />
Ve siz unuttuktan sonra da başka birileri, 'ne<br />
için?' dendiğinde<br />
'vatan<br />
için' diyecekleri fedakârlıklarını size rağmen<br />
yapmaya devam<br />
edeceklerdir.<br />
<br />
<br />
<br />
Sizin uyuşmuşluğunuza, duyarsızlığınıza rağmen,<br />
sizin<br />
rahatlığınıza, sizin vicdanlarınıza rağmen bu<br />
kahramanca<br />
fedakârlıklar ve bu ilk beş dakikalar yaşanmaya<br />
devam edecektir.<br />
<br />
Asla unutmayınız başınızın üstündeki egemenlik<br />
örtüsünün<br />
payandası<br />
kopan bacaklar, bedeli ise size rağmen bu vatan için<br />
akan kanlar,<br />
feda<br />
edilen canlar, sıcak yuvalarını, babalarının<br />
yüzlerini unutan küçücük<br />
çocuklarını düşünmeden vakfedilen hayatlardır.<br />
<br />
Ne kadarını anlayabilirsiniz veya anlamak sizin<br />
umurunuzda mı<br />
bilmiyorum,<br />
ama birileri bunları yaşadı, birileri hala<br />
yaşıyor ve emin olun<br />
yaşlı dünya döndükçe, Türk vatanı ve Türk<br />
Bayrağı için birileri<br />
daha tüm bunları yaşayacak.<br />
<br />
Gördüğünüz gibi size bir hayli uzak bir yaşam<br />
biçimi bu.<br />
Masalarda<br />
oturup 'aydınca' sohbetler etmeye hiç benzemiyor<br />
değil mi?<br />
<br />
Bir an için bile olsa kendinizi onların yerine<br />
koyasınız diye<br />
'siz'<br />
diyerek yazdım, sizin onlardan biri<br />
olamayacağınızı biliyorum.<br />
<br />
'Siz' kim misiniz?<br />
Siz kendinizi çok iyi biliyorsunuz!<br />
Biz de, biz de sizi çok iyi biliyoruz.<br />
'Siz' de bilin ki biz asla unutmayacağız.<br />
<br />
'VARLIĞIM TÜRK VARLIĞINA ARMAĞAN OLSUN</div>
</div>
Şennur Arslanhttp://www.blogger.com/profile/05288100066353224787noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-4185701488321357803.post-30012965947141154532012-10-06T13:16:00.000-07:002012-10-06T13:16:55.877-07:00Ya-şa-mak<div class="mbl notesBlogText clearfix">
<div>
Düşünmeden hissedemezsiniz<br />
Hissetmeden de yazamaz, <br />
İyi bir eser bırakamazsınız dünyaya<br />
Yaşanmışlıklarınız ya da hayalleriniz yoksa.<br />
...<br />
Umutsuzluğa düşmediyseniz <br />
Umut uzakken bile umut dolu gözleri anlatamazsınız<br />
Anlayamazsınız ki anlatabilesiniz.<br />
...<br />
Kazançlarınız ya da kayıplarınız yoksa<br />
Üzülme yada sevinme imkanı da yok<br />
...<br />
Konusmuyorsanız yeterince diğerleriyle <br />
Onların sesi de olamazsınız<br />
...<br />
Tatmadıysanız bu şehrin size verdiği tatları<br />
Şehri de sevemez adına şiirler yazamazsınız<br />
...<br />
Yaşamak için geldiğiniz bu yerde <br />
Yaşayan bir ölüyseniz<br />
Sevemezsiniz tanrınızı da<br />
...<br />
Yaşamak lazım düşünerek, hissederek, severek...<br />
Ş.A.</div>
</div>
Şennur Arslanhttp://www.blogger.com/profile/05288100066353224787noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-4185701488321357803.post-10955607244908698252012-10-06T13:04:00.002-07:002012-10-06T13:21:58.601-07:00Three kinds of love<br />
<div class="MsoNormal" style="margin-bottom: 0.0001pt;">
<span style="background: white; color: #333333; font-family: "Tahoma","sans-serif"; font-size: 10.0pt; mso-fareast-font-family: "Times New Roman"; mso-fareast-language: TR;">"Three kinds of love" (3 çeşit sevgi)<i> (ALINTIDIR)</i></span><span style="color: #333333; font-family: "Tahoma","sans-serif"; font-size: 10.0pt; mso-fareast-font-family: "Times New Roman"; mso-fareast-language: TR;"><br />
<br />
<span style="background: white;">Dünyada sevilmek istemeyen kişi yoktur.</span></span><span style="color: #333333; font-family: "Tahoma","sans-serif"; font-size: 10.0pt; mso-bidi-font-size: 11.0pt; mso-fareast-font-family: "Times New Roman"; mso-fareast-language: TR;"> </span><span style="color: #333333; font-family: "Tahoma","sans-serif"; font-size: 10.0pt; mso-fareast-font-family: "Times New Roman"; mso-fareast-language: TR;"><br />
<br />
<span style="background: white;">Ama sevgi nedir, nerede bulunur, biliyor muyuz?</span></span><span style="color: #333333; font-family: "Tahoma","sans-serif"; font-size: 10.0pt; mso-bidi-font-size: 11.0pt; mso-fareast-font-family: "Times New Roman"; mso-fareast-language: TR;"> </span><span style="color: #333333; font-family: "Tahoma","sans-serif"; font-size: 10.0pt; mso-fareast-font-family: "Times New Roman"; mso-fareast-language: TR;"><br />
<br />
<span style="background: white;">Sevgi üç türlüdür.</span></span><span style="color: #333333; font-family: "Tahoma","sans-serif"; font-size: 10.0pt; mso-bidi-font-size: 11.0pt; mso-fareast-font-family: "Times New Roman"; mso-fareast-language: TR;"> </span><span style="color: #333333; font-family: "Tahoma","sans-serif"; font-size: 10.0pt; mso-fareast-font-family: "Times New Roman"; mso-fareast-language: TR;"><br />
<br />
<span style="background: white;">Birincinin adı “Eğer” türü sevgi</span></span><span style="color: #333333; font-family: "Tahoma","sans-serif"; font-size: 10.0pt; mso-bidi-font-size: 11.0pt; mso-fareast-font-family: "Times New Roman"; mso-fareast-language: TR;"> </span><span style="color: #333333; font-family: "Tahoma","sans-serif"; font-size: 10.0pt; mso-fareast-font-family: "Times New Roman"; mso-fareast-language: TR;"><br />
<!--[if !supportLineBreakNewLine]--><br />
<!--[endif]--></span><span style="font-family: "Times New Roman","serif"; font-size: 12.0pt; mso-fareast-font-family: "Times New Roman"; mso-fareast-language: TR;"><o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal" style="background: white; line-height: 13.5pt; margin-bottom: .0001pt; margin-bottom: 0cm;">
<span style="color: #333333; font-family: "Tahoma","sans-serif"; font-size: 10.0pt; mso-fareast-font-family: "Times New Roman"; mso-fareast-language: TR;">Belli beklentileri karşılarsak bize verilecek olan sevgidir.</span><span style="color: #333333; font-family: "Tahoma","sans-serif"; font-size: 10.0pt; mso-bidi-font-size: 11.0pt; mso-fareast-font-family: "Times New Roman"; mso-fareast-language: TR;"> </span><span style="color: #333333; font-family: "Tahoma","sans-serif"; font-size: 10.0pt; mso-fareast-font-family: "Times New Roman"; mso-fareast-language: TR;"><br />
<br />
Eğer iyi olursan baban, annen seni sever.</span><span style="color: #333333; font-family: "Tahoma","sans-serif"; font-size: 10.0pt; mso-bidi-font-size: 11.0pt; mso-fareast-font-family: "Times New Roman"; mso-fareast-language: TR;"> </span><span style="color: #333333; font-family: "Tahoma","sans-serif"; font-size: 10.0pt; mso-fareast-font-family: "Times New Roman"; mso-fareast-language: TR;"><br />
<br />
Eğer başarılı ve önemli kişi olursan, seni severim.</span><span style="color: #333333; font-family: "Tahoma","sans-serif"; font-size: 10.0pt; mso-bidi-font-size: 11.0pt; mso-fareast-font-family: "Times New Roman"; mso-fareast-language: TR;"> </span><span style="color: #333333; font-family: "Tahoma","sans-serif"; font-size: 10.0pt; mso-fareast-font-family: "Times New Roman"; mso-fareast-language: TR;"><br />
<br />
Eğer eş olarak benim beklentilerimi karşılarsan seni severim.</span><span style="color: #333333; font-family: "Tahoma","sans-serif"; font-size: 10.0pt; mso-bidi-font-size: 11.0pt; mso-fareast-font-family: "Times New Roman"; mso-fareast-language: TR;"> </span><span style="color: #333333; font-family: "Tahoma","sans-serif"; font-size: 10.0pt; mso-fareast-font-family: "Times New Roman"; mso-fareast-language: TR;"><br />
<br />
Eğer beni seversen seni severim.</span><span style="color: #333333; font-family: "Tahoma","sans-serif"; font-size: 10.0pt; mso-bidi-font-size: 11.0pt; mso-fareast-font-family: "Times New Roman"; mso-fareast-language: TR;"> </span><span style="color: #333333; font-family: "Tahoma","sans-serif"; font-size: 10.0pt; mso-fareast-font-family: "Times New Roman"; mso-fareast-language: TR;"><br />
<br />
En çok rastlanan sevgi türü budur.</span><span style="color: #333333; font-family: "Tahoma","sans-serif"; font-size: 10.0pt; mso-bidi-font-size: 11.0pt; mso-fareast-font-family: "Times New Roman"; mso-fareast-language: TR;"> </span><span style="color: #333333; font-family: "Tahoma","sans-serif"; font-size: 10.0pt; mso-fareast-font-family: "Times New Roman"; mso-fareast-language: TR;"><br />
<br />
Bir şarta bağlı olan sevgi.</span><span style="color: #333333; font-family: "Tahoma","sans-serif"; font-size: 10.0pt; mso-bidi-font-size: 11.0pt; mso-fareast-font-family: "Times New Roman"; mso-fareast-language: TR;"> </span><span style="color: #333333; font-family: "Tahoma","sans-serif"; font-size: 10.0pt; mso-fareast-font-family: "Times New Roman"; mso-fareast-language: TR;"><br />
<br />
Karşılık bekleyen sevgi.</span><span style="color: #333333; font-family: "Tahoma","sans-serif"; font-size: 10.0pt; mso-bidi-font-size: 11.0pt; mso-fareast-font-family: "Times New Roman"; mso-fareast-language: TR;"> </span><span style="color: #333333; font-family: "Tahoma","sans-serif"; font-size: 10.0pt; mso-fareast-font-family: "Times New Roman"; mso-fareast-language: TR;"><br />
<br />
Alışveriş sevgisi.</span><span style="color: #333333; font-family: "Tahoma","sans-serif"; font-size: 10.0pt; mso-bidi-font-size: 11.0pt; mso-fareast-font-family: "Times New Roman"; mso-fareast-language: TR;"> </span><span style="color: #333333; font-family: "Tahoma","sans-serif"; font-size: 10.0pt; mso-fareast-font-family: "Times New Roman"; mso-fareast-language: TR;"><br />
<br />
Çıkar sevgisi.</span><span style="color: #333333; font-family: "Tahoma","sans-serif"; font-size: 10.0pt; mso-bidi-font-size: 11.0pt; mso-fareast-font-family: "Times New Roman"; mso-fareast-language: TR;"> </span><span style="color: #333333; font-family: "Tahoma","sans-serif"; font-size: 10.0pt; mso-fareast-font-family: "Times New Roman"; mso-fareast-language: TR;"><br />
<br />
Ne çok insan bunu sevgi sanıyor.</span><span style="color: #333333; font-family: "Tahoma","sans-serif"; font-size: 10.0pt; mso-bidi-font-size: 11.0pt; mso-fareast-font-family: "Times New Roman"; mso-fareast-language: TR;"> </span><span style="color: #333333; font-family: "Tahoma","sans-serif"; font-size: 10.0pt; mso-fareast-font-family: "Times New Roman"; mso-fareast-language: TR;"><br />
<br />
Sevilene, istenilen bir şeyin sağlanması karşılığı olarak vaat edilen bir sevgi
türüdür bu.</span><span style="color: #333333; font-family: "Tahoma","sans-serif"; font-size: 10.0pt; mso-bidi-font-size: 11.0pt; mso-fareast-font-family: "Times New Roman"; mso-fareast-language: TR;"> </span><span style="color: #333333; font-family: "Tahoma","sans-serif"; font-size: 10.0pt; mso-fareast-font-family: "Times New Roman"; mso-fareast-language: TR;"><br />
<br />
Nedeni ve şekli bakımından bencildir. Amacı; sevgi verme karşılığında bir şey
kazanmaktır.</span><span style="color: #333333; font-family: "Tahoma","sans-serif"; font-size: 10.0pt; mso-bidi-font-size: 11.0pt; mso-fareast-font-family: "Times New Roman"; mso-fareast-language: TR;"> </span><span style="color: #333333; font-family: "Tahoma","sans-serif"; font-size: 10.0pt; mso-fareast-font-family: "Times New Roman"; mso-fareast-language: TR;"><br />
<br />
Evliliklerin pek çoğu “Eğer” türü sevgi üzerine kurulduğu için çabuk yıkılıyor.</span><span style="color: #333333; font-family: "Tahoma","sans-serif"; font-size: 10.0pt; mso-bidi-font-size: 11.0pt; mso-fareast-font-family: "Times New Roman"; mso-fareast-language: TR;"> </span><span style="color: #333333; font-family: "Tahoma","sans-serif"; font-size: 10.0pt; mso-fareast-font-family: "Times New Roman"; mso-fareast-language: TR;"><br />
<br />
En saf olması gereken anne baba sevgisinde bile “Eğer” türüne rastlanıyor; hem
de bol miktarda.</span><span style="color: #333333; font-family: "Tahoma","sans-serif"; font-size: 10.0pt; mso-bidi-font-size: 11.0pt; mso-fareast-font-family: "Times New Roman"; mso-fareast-language: TR;"> </span><span style="color: #333333; font-family: "Tahoma","sans-serif"; font-size: 10.0pt; mso-fareast-font-family: "Times New Roman"; mso-fareast-language: TR;"><br />
<br />
Eğer onunla olursan seni evlatlıktan reddederim.</span><span style="color: #333333; font-family: "Tahoma","sans-serif"; font-size: 10.0pt; mso-bidi-font-size: 11.0pt; mso-fareast-font-family: "Times New Roman"; mso-fareast-language: TR;"> </span><span style="color: #333333; font-family: "Tahoma","sans-serif"; font-size: 10.0pt; mso-fareast-font-family: "Times New Roman"; mso-fareast-language: TR;"><br />
<br />
Eğer benim mesleğimi devam ettirirsen seni severim.</span><span style="color: #333333; font-family: "Tahoma","sans-serif"; font-size: 10.0pt; mso-bidi-font-size: 11.0pt; mso-fareast-font-family: "Times New Roman"; mso-fareast-language: TR;"> </span><span style="color: #333333; font-family: "Tahoma","sans-serif"; font-size: 10.0pt; mso-fareast-font-family: "Times New Roman"; mso-fareast-language: TR;"><br />
<br />
Eğer benim gerçekleştiremediğim hayallerimi gerçekleştirirsen seni severim. (Bu
mesaj dolaylı olarak verilir.)</span><span style="color: #333333; font-family: "Tahoma","sans-serif"; font-size: 10.0pt; mso-bidi-font-size: 11.0pt; mso-fareast-font-family: "Times New Roman"; mso-fareast-language: TR;"> </span><span style="color: #333333; font-family: "Tahoma","sans-serif"; font-size: 10.0pt; mso-fareast-font-family: "Times New Roman"; mso-fareast-language: TR;"><br />
<br />
Eğer bana itaat edersen seni severim.</span><span style="color: #333333; font-family: "Tahoma","sans-serif"; font-size: 10.0pt; mso-bidi-font-size: 11.0pt; mso-fareast-font-family: "Times New Roman"; mso-fareast-language: TR;"> </span><span style="color: #333333; font-family: "Tahoma","sans-serif"; font-size: 10.0pt; mso-fareast-font-family: "Times New Roman"; mso-fareast-language: TR;"><br />
<br />
İnsanlar “Eğer” türü sevginin üstünde bir sevgi arayışı içindedir çünkü
içgüdüsel olarak bunun sevgi olmadığını bilirler.</span><span style="color: #333333; font-family: "Tahoma","sans-serif"; font-size: 10.0pt; mso-bidi-font-size: 11.0pt; mso-fareast-font-family: "Times New Roman"; mso-fareast-language: TR;"> </span><span style="color: #333333; font-family: "Tahoma","sans-serif"; font-size: 10.0pt; mso-fareast-font-family: "Times New Roman"; mso-fareast-language: TR;"><br />
<br />
İkinci tür sevgi “Çünkü” türü sevgidir.</span><span style="color: #333333; font-family: "Tahoma","sans-serif"; font-size: 10.0pt; mso-bidi-font-size: 11.0pt; mso-fareast-font-family: "Times New Roman"; mso-fareast-language: TR;"> </span><span style="color: #333333; font-family: "Tahoma","sans-serif"; font-size: 10.0pt; mso-fareast-font-family: "Times New Roman"; mso-fareast-language: TR;"><br />
<br />
Bu tür sevgide kişi, bir şey olduğu, bir şeye sahip olduğu, ya da bir şey
yaptığı için sevilir.</span><span style="color: #333333; font-family: "Tahoma","sans-serif"; font-size: 10.0pt; mso-bidi-font-size: 11.0pt; mso-fareast-font-family: "Times New Roman"; mso-fareast-language: TR;"> </span><span style="color: #333333; font-family: "Tahoma","sans-serif"; font-size: 10.0pt; mso-fareast-font-family: "Times New Roman"; mso-fareast-language: TR;"><br />
<br />
Başka birinin onu sevmesi, sahip olduğu bir niteliğe veya koşula bağlıdır.</span><span style="color: #333333; font-family: "Tahoma","sans-serif"; font-size: 10.0pt; mso-bidi-font-size: 11.0pt; mso-fareast-font-family: "Times New Roman"; mso-fareast-language: TR;"> </span><span style="color: #333333; font-family: "Tahoma","sans-serif"; font-size: 10.0pt; mso-fareast-font-family: "Times New Roman"; mso-fareast-language: TR;"><br />
<br />
Seni seviyorum çünkü çok güzelsin / yakışıklısın.</span><span style="color: #333333; font-family: "Tahoma","sans-serif"; font-size: 10.0pt; mso-bidi-font-size: 11.0pt; mso-fareast-font-family: "Times New Roman"; mso-fareast-language: TR;"> </span><span style="color: #333333; font-family: "Tahoma","sans-serif"; font-size: 10.0pt; mso-fareast-font-family: "Times New Roman"; mso-fareast-language: TR;"><br />
<br />
Seni seviyorum çünkü o kadar popüler, o kadar zengin, o kadar ünlüsün ki.</span><span style="color: #333333; font-family: "Tahoma","sans-serif"; font-size: 10.0pt; mso-bidi-font-size: 11.0pt; mso-fareast-font-family: "Times New Roman"; mso-fareast-language: TR;"> </span><span style="color: #333333; font-family: "Tahoma","sans-serif"; font-size: 10.0pt; mso-fareast-font-family: "Times New Roman"; mso-fareast-language: TR;"><br />
<br />
Seni seviyorum çünkü bana o kadar güven veriyorsun ki.</span><span style="color: #333333; font-family: "Tahoma","sans-serif"; font-size: 10.0pt; mso-bidi-font-size: 11.0pt; mso-fareast-font-family: "Times New Roman"; mso-fareast-language: TR;"> </span><span style="color: #333333; font-family: "Tahoma","sans-serif"; font-size: 10.0pt; mso-fareast-font-family: "Times New Roman"; mso-fareast-language: TR;"><br />
<br />
Seni seviyorum çünkü beni seviyorsun.</span><span style="color: #333333; font-family: "Tahoma","sans-serif"; font-size: 10.0pt; mso-bidi-font-size: 11.0pt; mso-fareast-font-family: "Times New Roman"; mso-fareast-language: TR;"> </span><span style="color: #333333; font-family: "Tahoma","sans-serif"; font-size: 10.0pt; mso-fareast-font-family: "Times New Roman"; mso-fareast-language: TR;"><br />
<br />
“Çünkü” türü sevgi, “Eğer” türü sevgiye tercih edilir. “Eğer” türü sevgi, bir
beklenti koşuluna bağlı olduğundan, büyük ve ağır bir yük haline gelebilir.
Oysa zaten sahip olduğumuz bir nitelik yüzünden sevilmemiz, hoş bir şeydir,
egomuzu okşar. Bu tür sevgi, olduğumuz gibi sevilmektir. İnsanlar oldukları
gibi sevilmeyi tercih ederler. Bu tür sevgi, onlara yük getirmediği için
rahatlatıcıdır.</span><span style="color: #333333; font-family: "Tahoma","sans-serif"; font-size: 10.0pt; mso-bidi-font-size: 11.0pt; mso-fareast-font-family: "Times New Roman"; mso-fareast-language: TR;"> </span><span style="color: #333333; font-family: "Tahoma","sans-serif"; font-size: 10.0pt; mso-fareast-font-family: "Times New Roman"; mso-fareast-language: TR;"><br />
<br />
Ama derin düşünürseniz, bu türün “Eğer” türünden temelde pek farklı olmadığını
görürsünüz. Bu tür sevgi de, yükler getirir insana. İnsanlar hep daha çok insan
tarafından sevilmek isterler. Hayranlarına yenilerini eklemek için çabalarlar.
Sevilecek niteliklerine onlardan biraz daha fazla sahip olan biri ortaya
çıktığı zaman, sevenlerinin artık ötekini sevmeye başlayacağından korkarlar.
Böylece yaşama, sonsuz sevgi kazanma çabası ve rekabet girer.</span><span style="color: #333333; font-family: "Tahoma","sans-serif"; font-size: 10.0pt; mso-bidi-font-size: 11.0pt; mso-fareast-font-family: "Times New Roman"; mso-fareast-language: TR;"> </span><span style="color: #333333; font-family: "Tahoma","sans-serif"; font-size: 10.0pt; mso-fareast-font-family: "Times New Roman"; mso-fareast-language: TR;"><br />
<br />
Ailenin en küçük çocuğu, yeni doğan bebeğe içerler. Sınıfın en güzel kızı, yeni
gelen güzel kıza içerler. Üstü açık BMW’si ile hava atan delikanlı, Ferrari ile
gelene içerler. Evli kadın, kocasının genç ve güzel sekreterine içerler.</span><span style="color: #333333; font-family: "Tahoma","sans-serif"; font-size: 10.0pt; mso-bidi-font-size: 11.0pt; mso-fareast-font-family: "Times New Roman"; mso-fareast-language: TR;"> </span><span style="color: #333333; font-family: "Tahoma","sans-serif"; font-size: 10.0pt; mso-fareast-font-family: "Times New Roman"; mso-fareast-language: TR;"><br />
<br />
O zaman bu tür sevgide güven duygusu bulunabilir mi?</span><span style="color: #333333; font-family: "Tahoma","sans-serif"; font-size: 10.0pt; mso-bidi-font-size: 11.0pt; mso-fareast-font-family: "Times New Roman"; mso-fareast-language: TR;"> </span><span style="color: #333333; font-family: "Tahoma","sans-serif"; font-size: 10.0pt; mso-fareast-font-family: "Times New Roman"; mso-fareast-language: TR;"><br />
<br />
“Çünkü” türü sevgi de, gerçek ve sağlam sevgi olamaz.</span><span style="color: #333333; font-family: "Tahoma","sans-serif"; font-size: 10.0pt; mso-bidi-font-size: 11.0pt; mso-fareast-font-family: "Times New Roman"; mso-fareast-language: TR;"> </span><span style="color: #333333; font-family: "Tahoma","sans-serif"; font-size: 10.0pt; mso-fareast-font-family: "Times New Roman"; mso-fareast-language: TR;"><br />
<br />
Bu tür sevginin güven duygusu vermeyişinin iki ayrı nedeni daha var. Birincisi
“Acaba bizi seven kişinin düşündüğü kişi miyiz?” korkusu.</span><span style="color: #333333; font-family: "Tahoma","sans-serif"; font-size: 10.0pt; mso-bidi-font-size: 11.0pt; mso-fareast-font-family: "Times New Roman"; mso-fareast-language: TR;"> </span><span style="color: #333333; font-family: "Tahoma","sans-serif"; font-size: 10.0pt; mso-fareast-font-family: "Times New Roman"; mso-fareast-language: TR;"><br />
<br />
Tüm insanların iki yanı vardır. Biri dışa gösterdikleri, öteki yalnızca
kendilerinin bildiği.</span><span style="color: #333333; font-family: "Tahoma","sans-serif"; font-size: 10.0pt; mso-bidi-font-size: 11.0pt; mso-fareast-font-family: "Times New Roman"; mso-fareast-language: TR;"> </span><span style="color: #333333; font-family: "Tahoma","sans-serif"; font-size: 10.0pt; mso-fareast-font-family: "Times New Roman"; mso-fareast-language: TR;"><br />
<br />
“İnsanlar sandıkları kişi olmadığımızı anlar ve bizi terk ederlerse” korkusu
buradan doğar.</span><span style="color: #333333; font-family: "Tahoma","sans-serif"; font-size: 10.0pt; mso-bidi-font-size: 11.0pt; mso-fareast-font-family: "Times New Roman"; mso-fareast-language: TR;"> </span><span style="color: #333333; font-family: "Tahoma","sans-serif"; font-size: 10.0pt; mso-fareast-font-family: "Times New Roman"; mso-fareast-language: TR;"><br />
<br />
İkincisi de, “Ya günün birinde değişirsem ve insanlar beni sevmezlerse”
endişesidir.</span><span style="color: #333333; font-family: "Tahoma","sans-serif"; font-size: 10.0pt; mso-bidi-font-size: 11.0pt; mso-fareast-font-family: "Times New Roman"; mso-fareast-language: TR;"> </span><span style="color: #333333; font-family: "Tahoma","sans-serif"; font-size: 10.0pt; mso-fareast-font-family: "Times New Roman"; mso-fareast-language: TR;"><br />
<br />
Toplumlardaki sevgilerin “Eğer” den sonraki çoğunluğu “Çünkü” türündendir ve bu
tür sevgi, kalıcılığı konusunda insanı hep kuşkuya düşürür.</span><span style="color: #333333; font-family: "Tahoma","sans-serif"; font-size: 10.0pt; mso-bidi-font-size: 11.0pt; mso-fareast-font-family: "Times New Roman"; mso-fareast-language: TR;"> </span><span style="color: #333333; font-family: "Tahoma","sans-serif"; font-size: 10.0pt; mso-fareast-font-family: "Times New Roman"; mso-fareast-language: TR;"><br />
<br />
Peki, o zaman gerçek sevgi, güvenilecek sevgi ne?</span><span style="color: #333333; font-family: "Tahoma","sans-serif"; font-size: 10.0pt; mso-bidi-font-size: 11.0pt; mso-fareast-font-family: "Times New Roman"; mso-fareast-language: TR;"> </span><span style="color: #333333; font-family: "Tahoma","sans-serif"; font-size: 10.0pt; mso-fareast-font-family: "Times New Roman"; mso-fareast-language: TR;"><br />
<br />
Ve işte sevgilerin en gerçeği!</span><span style="color: #333333; font-family: "Tahoma","sans-serif"; font-size: 10.0pt; mso-bidi-font-size: 11.0pt; mso-fareast-font-family: "Times New Roman"; mso-fareast-language: TR;"> </span><span style="color: #333333; font-family: "Tahoma","sans-serif"; font-size: 10.0pt; mso-fareast-font-family: "Times New Roman"; mso-fareast-language: TR;"><br />
<br />
Üçüncü tür sevgi, “Rağmen” sevgisidir.</span><span style="color: #333333; font-family: "Tahoma","sans-serif"; font-size: 10.0pt; mso-bidi-font-size: 11.0pt; mso-fareast-font-family: "Times New Roman"; mso-fareast-language: TR;"> </span><span style="color: #333333; font-family: "Tahoma","sans-serif"; font-size: 10.0pt; mso-fareast-font-family: "Times New Roman"; mso-fareast-language: TR;"><br />
<br />
Bir koşula bağlı olmadığı için ve karşılığında bir şey beklenmediği için “Eğer”
türü sevgiden farklıdır.</span><span style="color: #333333; font-family: "Tahoma","sans-serif"; font-size: 10.0pt; mso-bidi-font-size: 11.0pt; mso-fareast-font-family: "Times New Roman"; mso-fareast-language: TR;"> </span><span style="color: #333333; font-family: "Tahoma","sans-serif"; font-size: 10.0pt; mso-fareast-font-family: "Times New Roman"; mso-fareast-language: TR;"><br />
<br />
Sevilen kişinin çekici bir niteliğine dayanıp, böyle bir şeyin varlığını esas
almadığı için “Çünkü” türü sevgi de değildir.</span><span style="color: #333333; font-family: "Tahoma","sans-serif"; font-size: 10.0pt; mso-bidi-font-size: 11.0pt; mso-fareast-font-family: "Times New Roman"; mso-fareast-language: TR;"> </span><span style="color: #333333; font-family: "Tahoma","sans-serif"; font-size: 10.0pt; mso-fareast-font-family: "Times New Roman"; mso-fareast-language: TR;"><br />
<br />
Üçüncü tür sevgide, insan “bir şey olduğu için” değil, “bir şey olmasına
rağmen” sevilir. Ne muhteşem…</span><span style="color: #333333; font-family: "Tahoma","sans-serif"; font-size: 10.0pt; mso-bidi-font-size: 11.0pt; mso-fareast-font-family: "Times New Roman"; mso-fareast-language: TR;"> </span><span style="color: #333333; font-family: "Tahoma","sans-serif"; font-size: 10.0pt; mso-fareast-font-family: "Times New Roman"; mso-fareast-language: TR;"><br />
<br />
…..</span><span style="color: #333333; font-family: "Tahoma","sans-serif"; font-size: 10.0pt; mso-bidi-font-size: 11.0pt; mso-fareast-font-family: "Times New Roman"; mso-fareast-language: TR;"> </span><span style="color: #333333; font-family: "Tahoma","sans-serif"; font-size: 10.0pt; mso-fareast-font-family: "Times New Roman"; mso-fareast-language: TR;"><br />
<br />
Burada insanın, iyi, çekici ya da zengin konum edinerek sevgiyi kazanması
gerekmiyor. Kusurlarına, cahilliğine, kötü huylarına ya da kötü geçmişine
“rağmen”, olduğu gibi, o haliyle sevilebiliyor. Bütünüyle çok değersiz biri
gibi görünebiliyor ama en değerli gibi sevilebiliyor.</span><span style="color: #333333; font-family: "Tahoma","sans-serif"; font-size: 10.0pt; mso-bidi-font-size: 11.0pt; mso-fareast-font-family: "Times New Roman"; mso-fareast-language: TR;"> </span><span style="color: #333333; font-family: "Tahoma","sans-serif"; font-size: 10.0pt; mso-fareast-font-family: "Times New Roman"; mso-fareast-language: TR;"><br />
<br />
İşte yüreklerin en çok susadığı sevgi budur.</span><span style="color: #333333; font-family: "Tahoma","sans-serif"; font-size: 10.0pt; mso-bidi-font-size: 11.0pt; mso-fareast-font-family: "Times New Roman"; mso-fareast-language: TR;"> </span><span style="color: #333333; font-family: "Tahoma","sans-serif"; font-size: 10.0pt; mso-fareast-font-family: "Times New Roman"; mso-fareast-language: TR;"><br />
<br />
Farkında olsanız da, olmasanız da, bu tür sevgi sizin için yiyecek, içecek,
giysi, ev, aile, zenginlik, başarı ya da ünden daha önemlidir.</span><span style="color: #333333; font-family: "Tahoma","sans-serif"; font-size: 10.0pt; mso-bidi-font-size: 11.0pt; mso-fareast-font-family: "Times New Roman"; mso-fareast-language: TR;"> </span><span style="color: #333333; font-family: "Tahoma","sans-serif"; font-size: 10.0pt; mso-fareast-font-family: "Times New Roman"; mso-fareast-language: TR;"><br />
<br />
……</span><span style="color: #333333; font-family: "Tahoma","sans-serif"; font-size: 10.0pt; mso-bidi-font-size: 11.0pt; mso-fareast-font-family: "Times New Roman"; mso-fareast-language: TR;"> </span><span style="color: #333333; font-family: "Tahoma","sans-serif"; font-size: 10.0pt; mso-fareast-font-family: "Times New Roman"; mso-fareast-language: TR;"><br />
<br />
Dünyadaki en büyük kıtlık, “Rağmen” türü sevginin yeterince olmayışıdır.</span><span style="color: #333333; font-family: "Tahoma","sans-serif"; font-size: 10.0pt; mso-bidi-font-size: 11.0pt; mso-fareast-font-family: "Times New Roman"; mso-fareast-language: TR;"> </span><span style="color: #333333; font-family: "Tahoma","sans-serif"; font-size: 10.0pt; mso-fareast-font-family: "Times New Roman"; mso-fareast-language: TR;"><br />
<br />
Çünkü insanların çoğu kendilerini sevmiyor. Sevmedikleri için de başkalarına
sevgi veremiyor.</span><span style="color: #333333; font-family: "Tahoma","sans-serif"; font-size: 10.0pt; mso-bidi-font-size: 11.0pt; mso-fareast-font-family: "Times New Roman"; mso-fareast-language: TR;"> </span><span style="color: #333333; font-family: "Tahoma","sans-serif"; font-size: 10.0pt; mso-fareast-font-family: "Times New Roman"; mso-fareast-language: TR;"><br />
<br />
……</span><span style="color: #333333; font-family: "Tahoma","sans-serif"; font-size: 10.0pt; mso-bidi-font-size: 11.0pt; mso-fareast-font-family: "Times New Roman"; mso-fareast-language: TR;"> </span><span style="color: #333333; font-family: "Tahoma","sans-serif"; font-size: 10.0pt; mso-fareast-font-family: "Times New Roman"; mso-fareast-language: TR;"><br />
<br />
Bugün yaşamımızı sürdürebilmenizin nedeni, “Rağmen” türü sevgiyi şu anda
yaşamanız veya bir gün bu sevgiyi bulacağınıza inancınızdır.<o:p></o:p></span></div>
Şennur Arslanhttp://www.blogger.com/profile/05288100066353224787noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-4185701488321357803.post-13264226711310353192012-02-09T18:03:00.000-08:002012-02-11T04:47:09.186-08:00Nuran Teyze...Kalbin küllenmeyecek bir ateşin içine girmişken,<br />
Beynin soyutluk kapanına kısılıp kalmışken,<br />
Tabiattan melül gözlerin hüznünü saklayamazken, <br />
O mel'un dudaklar acı acı güler ya... <br />
<br />
Utanır ölüm, metanetinin karşısında,<br />
Utanır Azrail, vakar sahibi bu yüce yaratıktan,<br />
Utanır dostların, avuntuya çabalamaktan,<br />
Utanır yer ve gök bu Firaka sebep olmaktan...<br />
Ş.A.<br />
(06.02.2012)Şennur Arslanhttp://www.blogger.com/profile/05288100066353224787noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-4185701488321357803.post-65238094853097548352012-01-05T12:44:00.000-08:002012-10-06T13:43:58.612-07:00Mısra (03.06.09)<div class="fbPhotoContributorName" id="fbPhotoSnowboxAuthorName">
Anlar vardır,mutluluğun doruklarında ağlatan<br />
Hıçkırıklı bi mutluluk yaşadım<br />
Kişiler vardır,uğruna kendinden vazgeçebileceğin <br />
Vazgeçtim kendimden..!<br />
Duygular vardır,bu kadar geç tanıştığın için pişman olduğun<br />
Keşke tadabilseydim önceden bu bambaşka yarı annelik duygusunu<br />
Bilme ihtiyacın vardır,öğretecek olanı asla önceden bilemeyeceğin <br />
Sevmeyi , sevilmeyi senden öğrendim...<br />
...Tanrının bize bağışladığı en güzel şey .... herşeyim... mısram...<br />
Ş.A.</div>
Şennur Arslanhttp://www.blogger.com/profile/05288100066353224787noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-4185701488321357803.post-244597201967636292011-12-28T15:27:00.000-08:002012-10-06T13:08:40.803-07:00Dunning-Kruger Sendromu<div>
by <a href="http://www.facebook.com/sennurarslan88">Şennur Arslan</a> on Friday, 24 December 2010 at 18:42</div>
<div class="uiHeaderSubActions rfloat">
</div>
<div class="mbl notesBlogText clearfix">
<div>
<br />
Dunning-Kruger Sendromu <i>(Alıntıdır)</i><br />
<br />
Televizyon izlerken birilerine bakıp da "Ya bu adam bu sığlıkla nasıl buralara kadar gelebilmiş" diye düşündü-ğünüz oldumu hiç?<br />
Ya da işyerinizde sizinle aynı ya da daha üst aşamada bir görevde olan bazıları, sizde büyük bir şaşkınlık uyandırdı mı?; onlara<br />
bakıp "Bu cahillik, kendini bilmezlik nasıl fark edilmez?" diye iç geçirdiniz mi?<br />
<br />
Justin Kruger ve David Dunning adlı iki ABD'li bu hissi çok yaşamış olacak ki, iki psikiyatri uzmanı, 10 yıl kadar önce bir teori ortaya attı:<br />
"<strong> </strong>Ve bunun üzerine bir araştırma başlatıldı. Fizyolojik ve zihinsel alanda yapılan çeşitli uygulamaların sonucunda şu bulgulara ulaşıldı:<br />
Cehalet, gerçek bilginin aksine, bireyin kendine olan güvenini artırır."<br />
<br />
<br />
. Niteliksiz insanlar ne ölçüde niteliksiz olduklarını fark edemezler.<br />
· Niteliksiz insanlar, niteliklerini abartma eğilimin-dedir.<br />
· Niteliksiz insanlar, gerçekten nitelikli insanların niteliklerini görüp anlamaktan da acizdirler.<br />
· Eğer nitelikleri, belli bir eğitimle artırılırsa, aynı niteliksiz insanlar, niteliksizliklerinin farkına varmaya başlarlar.<br />
<br />
Bitmedi...<br />
<br />
Cornell Üniversitesi'ndeki öğrenciler arasında bir test yapıldı ve klasik "Nasıl geçti?" sorusuna öğrencilerden yanıtlar istendi...<br />
<br />
Soruların yüzde 10'una bile yanıt veremeyenlerin “kendilerine güvenleri” müthişti. Onların "testin yüzde 60'ına doğru yanıt verdiklerini" düşündükleri; hatta "iyi günlerinde olmaları halinde yüzde 70 başarıya bile ulaşabileceklerine inandıkları" ortaya çıktı.<br />
<br />
Soruların yüzde 90'ından fazlasını doğru yanıtlayan-lar ise “en alçakgönüllü” deneklerdi; soruların yüzde 70' ine doğru yanıt verdiklerini düşünüyorlardı.<br />
<br />
Tüm bu sonuçlar bir araya getirildi ve Dunning-Kruger Sendromu'nun metni yazıldı:<br />
<br />
“İşinde çok iyi olduğuna” yürekten inanan ‘yetersiz’ kişi, kendini ve yaptıklarını övmekten, her işte öne çıkmaktan ve aslında yapamayacağı işlere talip olmaktan hiçbir rahatsızlık duymaz! Aksine her şeyin hakkı olduğunu düşünür!<br />
Ancak bu ‘cahillik ve haddini bilmeme’ karışımı mesleki açıdan müthiş bir itici güç oluşturur.<br />
<br />
‘Eksiler’ kariyer açısından ‘artıya’ dönüşür.<br />
<br />
Sonuçta, ‘kifayetsiz muhterisler’ her zaman ve her yerde daha hızlı yükselirler…<br />
<br />
Bu arada, gerçekten bilgili ve yetenekli insanlar çalışma hayatında ‘fazla alçakgönüllü' davranarak öne çıkmaz, yüksek görevlere kendiliklerinden talip olmaz, kıymetlerinin bilinmesini beklerler... Tabii beklerken kırılır, kendilerini daha da geriye çekerler... Muhtemelen üstleri tarafından da ‘ihtiras eksikliği’ ile suçlanırlar..."<br />
<br />
<strong></strong><br />
N'olur fazla mütevazi olmayın!...<br />
<br />
"Siz de çevrenize şöyle bir bakın" diyeceğim ama eminim bu satırları okurken bile aklınızdan bir dolu yüz, bir dolu isim geçti...<br />
<br />
Bence Dunning ile Kruger'in, bu çalışmalarıyla 2000'de, Nobel yerine Harvard Üniversitesi'nin Ig Nobel'ini alma nedeni "cahil olmamalarıydı".<br />
<br />
<br />
Gönlümün nobelini bu ikiliye vererek yazımı Bertrand Russel'in bir sözüyle bitiriyorum:<br />
<br />
“<strong>Dünyanın sorunu, akıllılar hep kuşku içindeyken aptalların küstahça kendilerinden emin olmalarıdır.”</strong></div>
</div>
Şennur Arslanhttp://www.blogger.com/profile/05288100066353224787noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-4185701488321357803.post-4285788214653117282011-09-21T12:18:00.001-07:002012-10-06T13:09:06.723-07:00Yalnızlaşma<div class="tweet-row" sizcache="17940" sizset="0">
<div class="tweet-text js-tweet-text">
Kac kisiydik </div>
<div class="tweet-text js-tweet-text">
Ama tek kalp taşırdık </div>
<div class="tweet-text js-tweet-text">
Bu ne kalabalık zenginlikti </div>
<div class="tweet-text js-tweet-text">
Şimdi herkes kendi kalbini tasiyor </div>
<div class="tweet-text js-tweet-text">
Bu ne güçlü ve kisilikli yalnızlik ...</div>
</div>
Şennur Arslanhttp://www.blogger.com/profile/05288100066353224787noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-4185701488321357803.post-12515920809546599202011-08-10T04:30:00.000-07:002012-10-06T13:10:00.322-07:00Babalar GünüAsaleti duruşundan,<br />
Sevgiyi gözlerinden,<br />
Bilgiyi sözlerinden, <br />
İyi insan olabilmeyi yüreğinden<br />
Öğrendim.<br />
Özlemi senden ayrı kalınca,<br />
Huzuru göğsüne yatınca,<br />
Yalnızlığı sen yanımda olmayınca,<br />
Güveni her tehlikeli anıma sen koşunca<br />
Hissettim.<br />
Ağlamayı bana daima açık omzundan<br />
Sevebilmeyi o sonsuz Kalbinden<br />
Fedakarlığı ellerinin nasırından <br />
Öğrendim.<br />
Seni Seviyorum Babacım Babalar günün kutlu olsun...<br />
Emlik Kuzun ...<br />
Ş.A. (2007)Şennur Arslanhttp://www.blogger.com/profile/05288100066353224787noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-4185701488321357803.post-86759224616590719052011-08-09T16:16:00.000-07:002012-10-06T13:10:42.820-07:00KALICILIKYazmak, mecburiyettir<br />
Hazzını bir an olsun yaşamışlar için...<br />
Harflerle güler, kelimelerle ağlar, cümlelerle dertleşirsin.<br />
Her türlü rolü oynarsın yazarken<br />
Bazen de yazdıklarını oynarlar, söylerler.<br />
Beynindeki düşünceler kalbindeki duygular,<br />
Birer birer akarken kaleminin ucuna <br />
Kendi sanığın da olursun yargıç da<br />
Bir bebeğin ilk ağlaması bir ölümlünün son nefesi,<br />
İkisi arasındaki bitmeyen hayat kavgaları,<br />
Arzular, yalnızlık, yaşamı anlamlaştırma çabaları...<br />
Hepsinden uzak, hiçbiri için değil.<br />
Giderken...<br />
Yaşamışlığını hissetmek için...<br />
<br />
Ş.A.Şennur Arslanhttp://www.blogger.com/profile/05288100066353224787noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-4185701488321357803.post-76213923852418602642011-08-08T17:30:00.001-07:002012-10-06T13:11:12.482-07:00Aşk Beklenir mi ki ?<div class="mbl notesBlogText clearfix">
<div>
Öğrendim <br />
Aşk yokluğu hissedilir bir şeymiş <br />
Acıyla Hissettirir yokluğunu <br />
Güç gelir kalbe <br />
Alışkanlıklardan vazgeçmek kadar zor <br />
En değerlini kaybetmek kadar acı <br />
Akıl ermezmiş kalbin aklına! <br />
Kalpteki duygular çığlık olup <br />
Beyinde yankılanırmış <br />
Kabul etmek istemese de beyin aşkı <br />
Aşk kendini hep en baştan <br />
Kalpte yaratırmış <br />
Aşk ! <br />
İlk seferin ne zamandır bu gönüle? <br />
Ş.A. (2006)</div>
</div>
Şennur Arslanhttp://www.blogger.com/profile/05288100066353224787noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-4185701488321357803.post-33764550348828952152011-08-08T17:29:00.003-07:002012-10-06T13:12:11.480-07:00Keşke...<div class="mbl notesBlogText clearfix">
<div>
Umut...<br />
Acı çekmek,beklemek,sabretmek,<br />
Doğru yaşamak,yaşatmak...<br />
Nokta kadar menfaate virgül kadar eğilmeden...<br />
Merak...<br />
Geleceğe,yaradılışa,kadere<br />
Mutluluk...<br />
Diploma,evlilik,çocuk<br />
Ve yeni umut...<br />
Yine döngü<br />
Sonu ölüm her döngünün<br />
Sonu hüzün ,sonu acı ,sonu gözyaşı, sonu...<br />
Sonu yok!!<br />
Tek dileğim o sonsuzluğa giderken keşke dememek!!<br />
Ş.A</div>
</div>
Şennur Arslanhttp://www.blogger.com/profile/05288100066353224787noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-4185701488321357803.post-40227354554109781652011-08-08T17:29:00.001-07:002012-10-06T13:16:09.423-07:00Filistin'i Duyabiliyor muyuz?<div class="mbl notesBlogText clearfix">
<div>
Nesli tükenmekte olan foklar, <br />
İşkence gören ya da öldürülen köpekler <br />
Avlanan hayvanlar yok edilen bitkiler... <br />
Tepkimiz büyük olur değil mi? <br />
Çünkü yaşamaya hakları var . <br />
Peki öldürülen 1.5 milyon insan <br />
Ve öldürüleceği bilinen sayısız <br />
Erkek kadın çocuk... <br />
Neden tepkisiziz? <br />
Nereden gelirse gelsin <br />
Ve kime uygulanırsa uygulansın <br />
Her türlü zulüme hayır diyorsak <br />
Bu zulümlerin en büyüğü değil midir? <br />
Savaş bir yerlerde çocuklara hesap soruyor <br />
Bir yerlerde birileri çaresiz <br />
Annesini babasını evladını savaşa teslim ediyor <br />
Ve bir yerlerde birileri Özgürlük bekliyor <br />
Yapabileceğimiz bir şeyler olmalı !!! <br />
Ş.A. (2009)</div>
</div>
Şennur Arslanhttp://www.blogger.com/profile/05288100066353224787noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-4185701488321357803.post-76438013202825475902011-08-08T17:27:00.002-07:002011-08-08T17:27:56.189-07:00Ya-şa-mak<div class="mbl notesBlogText clearfix"><div>Düşünmeden hissedemezsiniz<br />
Hissetmeden de yazamaz, <br />
İyi bir eser bırakamazsınız dünyaya<br />
Yaşanmışlıklarınız ya da hayalleriniz yoksa.<br />
...<br />
Umutsuzluğa düşmediyseniz <br />
Umut uzakken bile umut dolu gözleri anlatamazsınız<br />
Anlayamazsınız ki anlatabilesiniz.<br />
...<br />
Kazançlarınız ya da kayıplarınız yoksa<br />
Üzülme yada sevinme imkanı da yok<br />
...<br />
Konusmuyorsanız yeterince diğerleriyle <br />
Onların sesi de olamazsınız<br />
...<br />
Tatmadıysanız bu şehrin size verdiği tatları<br />
Şehri de sevemez adına şiirler yazamazsınız<br />
...<br />
Yaşamak için geldiğiniz bu yerde <br />
Yaşayan bir ölüyseniz<br />
Sevemezsiniz tanrınızı da<br />
...<br />
Yaşamak lazım düşünerek, hissederek, severek...<br />
Ş.A.</div></div>Şennur Arslanhttp://www.blogger.com/profile/05288100066353224787noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-4185701488321357803.post-18940819203002906862011-08-08T17:27:00.000-07:002012-10-06T13:17:34.516-07:00İkibin 'Ye'di<div class="mbl notesBlogText clearfix">
<div>
Yıl 2007 <br />
İnanılmaz bir teknolojiye sahibiz <br />
Uzakta değil artık dünyanın diğer ucundaki <br />
Görüşebilmek için... öldürebilmek için... <br />
Yeterli bir kaç zaman dilimi beklememiz <br />
Artık sevgimiz doldurmuyor beyinlerimizi <br />
Kaybediyoruz tüm etik değerlerimizi <br />
Kurulu düzende düzen bozuyor <br />
Sonra sözüm ona düzen kurmaya çalışıyoruz <br />
Artık düşünenler suçlu konuşanlar sessiz <br />
Sevdalar yalan tüm geçmiş uğraşlar ziyan <br />
Vatan uğrunda savaşanlar şehit <br />
Değişen hiç bir şey yok <br />
Yine bir anne vuruyor dizlerine <br />
Yine bir baba vatan sağolsun diyor <br />
İnsanlık uygarlaştığını mı düşünüyor. <br />
Ş.A.</div>
</div>
Şennur Arslanhttp://www.blogger.com/profile/05288100066353224787noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-4185701488321357803.post-35254454793321589022011-08-08T17:15:00.001-07:002012-10-06T13:18:17.471-07:00Soru İşareti-?<div class="mbl notesBlogText clearfix">
<div>
Buharlaşan duygularımızı geri verir mi gökyüzü?<br />
Kaybettiğimiz saygı bir gün gelir bulur mu bizi?<br />
Unuttuğumuz değerler hatırlatır mı kendilerini?<br />
Ya terkettiğimiz benliğimiz...<br />
Tekrar sahiplenir mi bizi?<br />
Yeni BEN'lerimizden mi sıkıldık?<br />
Yoksa büyüyebilmek için mi bulduk<br />
Kadehlerin dibini?<br />
Son sigaramıza döküldüğünde kahvemiz<br />
bir gece vakti<br />
Ne kadar işlevsiz kaldığımızı görmek mi <br />
can sıkıntımızın nedeni ?<br />
Ya ölüm korkumuz <br />
bilinmezlik mi <br />
Yoksa başka başka korkular mı nedeni?<br />
Hiç düşündünüz mü bu soru işaretlerini?<br />
Ş.A.</div>
</div>
Şennur Arslanhttp://www.blogger.com/profile/05288100066353224787noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-4185701488321357803.post-7557790383548296252011-08-08T17:01:00.000-07:002012-10-06T13:18:50.951-07:00Global Yalnızlık<div class="mbl notesBlogText clearfix">
<div>
Kalabalık bir dünyadayız ,<br />
Herkes kendi elbisesinin içinde. <br />
Hepimizin hayatı en seslisinden <br />
Gürültüden sağırlaştık.<br />
Gözlerimizde gözlükler renk renk...<br />
Bir gün pembe, bir gün siyah…<br />
Hepsi perdeli gözler için .<br />
Bazen en uzun ömür dilekleri,<br />
Bazen anlamsız yaşamda ölümü anlamlaştırmalar<br />
En büyük derdimiz dertsizlikken <br />
Sahte gerçeğe bu kadar yakınken<br />
Geleceğin ışıltılı karanlığından gözlerimiz kamaşır mı ?<br />
Ş.A.</div>
</div>
Şennur Arslanhttp://www.blogger.com/profile/05288100066353224787noreply@blogger.com1